4 Mayıs 2011 Çarşamba

Dansın Kökenleri

        İlk insanlar önceleri kendi başlarına, içgüdülerine uyarak dans ettiler. Yinelenen ritmik hareketlerin doğaüstü duygular çağrıştıran güçlü etkileri olduğunu fark ettiler. Buradan, dansta büyülü bir gücün var olduğu düşüncesi doğdu. Her dans edişlerinde bu gizemli gücü yeniden yarattıkları duygusuna kapıldılar. Bundan sonra insanların çember, yarım çember, karşılıklı iki sıra ya da dalgalı sıra gibi değişik diziler oluşturduğu toplu danslar gelişti. Avustralya Yerlileri, hâlâ doğum, ergenlik ve evlilik kutlamalarında ve cenaze törenlerinde dans ederler. Bazı ilkel kabileler hayvanları taklit ederek totem dansları ya da iyi ürün alabilmek için büyü dansları yapar. Sri Lanka'da maske takarak yapılan büyü danslarının hastalıkları iyileştirdiğine inanılırdı. Bütün bu danslar ortamın yarattığı duygulara göre biçimlenir.

       Uygarlıklar geliştikçe, ilkel büyü danslarından dinsel törenler ve ayinler doğdu. Dansta kurallar ortaya çıktı ve dans çoktanrılı dinlerde tapınmanın önemli biçimlerinden biri oldu. Tapmaklarda rahipler, zengin evlerinde ise köleler doğum, evlilik, cenaze ya da sarayla ilgili tüm törenlerde dans ederlerdi.

Eğlence için dans etme ilk olarak Mısır'da başladı.

       Sonraki yıllarda Eski Yunan'da dans daha da gelişti. Bütün dinsel törenlerin önemli bir öğesi ve ayrıca bir eğlence kaynağı olan dans aynı zamanda tiyatro oyunlarının başlıca temelini oluşturdu. Köylülerin harman döverken yaptıkları ritmik hareketlerden Yunan tiyatrosu doğdu. Yunanca'da "dans ederim" anlamına gelen "koro" sözcüğü ilk olarak, sahnede dans eden, söyledikleri şarkılarla oyunu açıklayan ve yorumlayan bir grup oyuncuyu tanımlamak için kullanıldı. Dansları tasarlamak ve düzenlemek anlamına gelen koreografi sözcüğü de Yunan kökenlidir.

       Eski Yunanlılar askerlerin eğitiminde temel öğe olarak dansı kullandılar. Günümüze kayıtları ulaşan bu danslardan, askerlere bireysel ve toplu saldırı hareketlerinin ritmik bir biçimde öğretildiği anlaşılmaktadır. Büyük Yunan filozofu Platon, "İyi şarkı söylemek ve güzel dans etmek, iyi eğitilmiş olmaktır" demişti. Eski Yunanistan'da devlet adamları, generaller, şair ve oyun yazarları gibi önemli kişiler şenliklerde ve zaferlerini kutlarken dans ederlerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder