5 Mayıs 2011 Perşembe

Samba

      Bir Ocak sabahı Güney Amerika sahiline ilk ulaşan Portekiz’li kâşifler, tropik zirvelerin arasından akan taze sularla beslenen bir seri, altın sarısı sahilleri barındıran burunlar keşfettiler. Keşfettikleri bu noktayı “Ocak Nehri” ya da Portekizce “Rio de Janerio” olarak adlandıran bu kişiler kaderin gelecekte burası için hazırladığı sürprizden bihaberdiler. Kısa zamanda Portekiz kolonileri buraya yerleşti ve tarım geliştikçe Portekiz’den, yani Batı Afrika’nın otorite altındaki kesimlerinden, Bahia’daki yerleşim alanlarına köleler getirildi.Samba, bu kölelerin Afrika’dan getirdikleri ve kuvvetli vurmalı ritimlerin çalınabildiği “Batuque” adındaki davullar topluluğuna bir tepki olarak Bahia bölgesinde gelişmeye başladı. Davulun hipnoz etkisi yaratan vuruşları, ilk sambacıların hâlâ “Samba de Roda” geleneğinde olduğu gibi çıplak ayak dans ederken, günlük tasalarından uzaklaşmalarını sağlıyordu.Bu kölelerin dillerinde dans “Semba” demekti ve bu terim ileride Brezilya’nın kültürüne ulusal danslarının gurur duyarak sundukları adı olarak geçecekti.Artık Samba, Rio’da her Şubat ayında düzenlenen karnavalın kutlama ve eğlenceyi temsil eden dansıdır. Samba karnavalı dansçıları başlarında şaşalı ve en büyük kostümleri taşımak ile en zor dans adımlarını sergilemek konusunda birbirleriyle yarışırlar. Bu tip Samba, daha gelişmiş bir versiyon olan uluslararası Samba’dan farklıdır. Rio Karnavalı’nda Samba, ferdi olarak uygulanırken, uluslararası versiyonda eşli olarak sunulur.
      “Hızlı, hızlı, yavaş” olan Samba ritminde Rio dansçıları üç adımlık hızlı ağırlık değişimlerini dizlerini hafifçe kırıp yükselterek yaparlar ve bunun için alternatif adımlar kullanırlar. Erkeklerin hareketleri daha abartısızken, bayanlar kalça hareketlerini vurgulayarak ustalıklarını gösterirler. Bu esnada görüntünün güzelliğini bozmaması açısından baş kesinlikle sabit tutulur. Samba’nın eşlerle yapılan çeşidi ve daha yavaş olan “Pagode” (Pe-go-dey diye telafuz edilir) stili halen Brezilya’da sosyal amaçlarla zevk alınarak uygulanır.
       Birinci Dünya Savaşı sırasında önemini kaybetmesine karşın, The Maxixe (okunuşu ma-şi-şey dir) Brezilya’nın dışında da tanınan ve Avrupa’da bir dönem bilinen ilk Samba çeşididir. 1930′ların sonunda umarsız, ritmik ve eğlenceli bir dans olan Samba, Amerikalı dansçıları etkilemiş ve 1930′ların ve 1940′ların sonunda sinemanın katkısıyla Rio ve onun Samba dansı kitlelerin hayallerinde yer edinmiştir.
Carmen Miranda çevirdiği birçok Hollywood filminde Brezilya’nın ve Samba’nın popüler temel öğelerini işlemiştir. Fred Astaire ve Ginger Rogers ise daha sonraları “Flying Down to Rio” filmiyle; daha egzotik ve romantik bir Rio fikri yaratarak Sambanın tüm dünyaya yayılmasını sağlamışlardır.
              


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder